2 Şubat 2016 Salı

Senden Önce Ben | Kitap Yorumu


Adı: Senden Önce Ben
Orijinal Adı: Me Before You
Yazarı: Jojo Moyes
Çevirmen: Ayşe Görür
Yayınevi: Pegasus Yayınları
GoodReads Puanı: 4.29


YAZAR HAKKINDA


Jojo Moyes, 4 Ağustos 1969 Londra doğumludur. İngiliz gazeteci ve roman yazarıdır. İngiltere'de bulunan Londra Üniversitesi'nden mezun olmuştur. 2 kez Romantic Novel of the Year Award kazanmıştır. Kitapları 11 farklı dile çevrilmiştir. Daha fazla bilgi için yazarın kendi sayfasını ziyaret edebilirsiniz. [Buraya Tıklayın.]



q Kitabın Konusu r


Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...


Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? 


Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...

"Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz." 

Tracy Williams

"Bu dünyaya bir kere geliyoruz. Onu dolu dolu yaşamak senin görevin." -Will

Herkese merhaba, ben Melis ve bugün size Jojo Moyes'un Senden Önce Ben kitabını yorumlayayım dedim. Ben bu kitabı 2015'te okudum ve daha sonra büyük bir feels -sinir krizi de olabilir- geçirdiğim için, şimdi bile aklıma geldikçe duygularım birbiriyle çarpışıyor, yazamadım. Geç olsun güç olmasın diyerek yorumu yazmaya başlayayım. 
 Yorum spoiler içerir! (İşaret konulan yerden başlıyor.*)


 Kitabın sonunu bilmeme rağmen okumaya başlamıştım.(Galiba bu kitabı en son okuyan kişi benimdir.)
 Romantik bir kitap olduğu için ve çoğu kitapta romantizm çok ağır basabileceği için çekinmiştim okumakta.  Aksine tüm bu basmakalıp düşüncelerimi yıktı kitap. Beni ne kadar şaşırttığını -sonunu bilmeme rağmen- ne kadar sarmaladığını anlatamam size! 

  

  O kadar naif bir şekilde başlangıç hikayeleri var ki siz istemeseniz bile o büyünün içine karışıyorsunuz. Ama okumadan önce size bir uyarım var: psikolojinizi ağır etkileyebilir (bkz: ben). Bu konuda ciddiyim. Hayatımda okuduğum kitaplardan ya da izlediğim filmlerden hiç bu kadar çok etkilenmedim. Kitaplarda ve filmlerde çok zor ağlayan birisi olarak kitap beni ağlattı ve bence bu kitabın sonunda ağlamamak gerçekten bir irade işi olur, çok güç. 




*

 Will, bu dünyada çoğu insanın yapamayacağı şeyleri başarmış bir adam. Ve sen bir gün karşıdan karşıya geçerken basit bir motosiklet çarpsın ve sakat olarak kal. Bunu aşabilmek onun bakış açısından baktığımda gerçekten çok zor. Nefes alamamak gibi. Bir yönden de eleştiriyorum çünkü hayatın sana ne getireceği belli değil, yani, belki gerçekten bu acıları unutturacak bir şey gerçekleşebilir. Böyle bir olasılık varken, çok büyük bir de dezavantajı da var: ilerledikçe daha çok acı çekiyor. Birine bağımlı olarak yaşamak tarif edilemez bir durum ve nereden bakmaya 

çalışırsam çalışayım Will'in kendi ölüm fermanına izin vermesi içimi kemiriyor. O satırları okurken, hatta şu anda bu satırları yazarken, gözlerim doluyor. Lou'nun onun için çabalaması, elinden geleni yapması, ona biraz da olsa yaşam sevinci kattı derken ,BUM! Aslında bunlar sadece son günlerinde anne babasını ve Lou'yu kırmamak içinmiş. Kitap şok etkisini üzerimde bıraktı ve silineceğini sanmıyorum.



 Will, gerçekten (Ahh!) isyan edesim geliyor bu kitaba. Böyle bir şey nasıl yazılır ya? O güzel hayatı yerle bir edecek tek bir darbe. 180 derece dönmüş, zor koşullarla yaşanan bir hayat. Will'e olan sevgim bambaşka. Fangirllük bile yapamam yani. O güzel, mutlu anları Lou ona yaşattığı için o kadar sevinmiştim ki ölüm anının şokunu üzerimden zor attığımı hatırlıyorum. Aslında beni gerçekten etkileyen ölüm şekli olmuştu. Hiç beklemiyordum. Hatta zar zor anlamıştım: nasıl, ne demek bunlar?


Şimdi de filmi çıkıyor ve Sam Claflin oynayacak. Nam-ı diğer Finnick'imiz, benim kalbim bu acılara dayanamayacak gibi görünüyor. Sinema da izler miyim, yoksa evde mi izlerim, ya da hiç izlemem. Hiçbir fikrim yok. Dediğim gibi Jojo Moyes, benim duygularımı aldı, harmanlayıp geri verdi ve ben düzeltemedim. Senden Önce Ben ile ilgili yorumum demeyeceğim çünkü hislerimi paylaştım sizlerle. 



Puanım:
ℂ/5

Kitap Fragmanı


          q

Alıntılarla Senden Önce Ben

r             
Babamın yorumu, "Tanrım, inanabiliyor musun? Sanki tekerlekli sandalyeye muhtaç olmak yeterli bir ceza değilmiş gibi bir de bizim Lou ona bakıcılık edecek,"oldu.

  
Bugünlerde herkes gündelik şeyler giyiyor.
❝ Normal insan gibi görünmeye çalış.


635899219648350647-MBY-07030r.jpg

❝ Bir sevgili, eğer içinde aşk varsa devam edebileceğini hissedebilir. Aşk olmasaydı şimdiye kadar çoktan bitmiştim. 


Sam Claflin and Emilia Clarke in 'Me Before You.'

❝ Ben sadece... kırmızı elbiseli bir kızla konsere giden adam olmak istiyorum. Sadece birkaç dakika daha.



Emilia Clarke is Louisa Clark in 'Me Before You.'

❝ Lütfen 'belki' deme. Buradan kurtulmalısın Clark. Hayatının geri kalanını bu hareketsiz, gülünç yerde geçirmeyeceğine dair bana söz ver. 

Sam Claflin stars as William Traynor in 'Me Before

❝ Beni o kadar da sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece iyi yaşa. Sadece yaşa. 

0 yorum:

Yorum Gönder