31 Temmuz 2017 Pazartesi

Sahte Krallık (Kargalar Meclisi #2) | Kitap Yorumu

Adı: Sahte Krallık
Orijinal Adı: Crooked Kingdom
Yazarı: Leigh Bardugo
Çevirmen: Ömer Mülazım
Yayınevi: Novella Dinamik 
GoodReads Puanı: 4.62

NOT: Minimal düzeyde spoiler vardır.

Kargalar Meclisi, Buz Sarayı'ndaki görevinden sonra onlara vaat edilen ödülü alamamıştı. Jan Van Eck, onları oyuna getirdiğini düşünüyor olsa da henüz Kaz Brekker'ın zekasını hafife almamayı öğrenememişti. Temel plan Jan Van Eck imparatorluğunu yerle bir etmek olsa da olaylar bu kadar basit değil. Hatırlarsanız Van Eck, Inej'i Grishalar aracılığıyla kaçırmıştı. Pek de zeki olmayan Jan Van Eck, gerçekten de Kaz'ı sinirlendirmeyi iyi biliyor.


Kaz Brekker, durmaksızın planlar kuran bir beyne sahip. Bu görevi de en iyi şekilde bitirip parasını almayı istiyor. Plan, Van Eck'in avukatının - Smeet- evine girilmesiyle başlıyor. Bunun için bir kumarhanedeler. Amaçları Smeet'i elinden geldiğince masada tutmak. O sırada da Kaz, Wylan'la avukatın ofisine gidip gerekli belgeleri alacak. Bunun için Jesper masada kumar oynuyor (hatta altıpatlarını bile ortaya sürüyor ki Jesper'ın silahlarını nasıl sevdiğini biliyoruz.), Kaz kağıtları dağıtıyor, Nina da Smeet'in dikkatini dağıtıyor. Ufak bir parantez açacağım: Nina, jurda parem kullanmıştı Kargalar Meclisi'nde. Bu da bir tür bağımlılık yaratmıştı ve bundan kurtulmak için Nina'ya parem vermiyorlardı artık. Bir Cellat olan Nina'nın işi biraz zorlaşsa da bence bunun altından iyi kalktı.
Inej ise Van Eck'in hapsindeydi. Çok az yemek yiyerek havalandırmaya sığmayı amaçlıyordu. Tam havalandırmadan kurtulacak derken bir kitabın kalınlığına baktım bir de bu kadar kolay olmamalı diye düşündüm. Keşke haklı çıkmasaydım ancak Leigh bizi Van Eck'le basit bir kapana kıstırdı. Bu bölümde Jan Van Eck'i nasıl dövmek istediğimi anlatamam. Neyse. Beni şaşırtan şey ise Inej'in Kaz'dan şüphe duymasıydı. Kazançlarını korur, parasına önem verir gibi düşüncelere kapılıp beni korkuttu. Çünkü Kaz bu ama Inej'i de seviyor ve karmaşık bir durum.

"Senin için gelirdim. Yürüyemeseydim bile sürünerek gelirdim. Ne kadar yaralı olursak olalım oradan birlikte savaşarak çıkardık. Bıçaklar çekili. Ateş ederek. Çünkü biz böyleyiz. Mücadeleyi asla bırakmayız."

Bütün bunlar olurken hikayeye Jesper'ın babası da dahil oluyor. Uzun zamandır görüşmediği oğluyla konuşmak istiyordu. Tabii, Jes olayları nasıl açıklayacağını kestiremiyordu. Kumarda kaybettikleri ve daha neler neler.
"Zihni sürekli tek bir şeyi çeviriyordu: Babam yaralanabilirdi. Babam ölebilirdi... Babası bu kavgada bulunmayı seçmemişti. Onun tek kabahati, oğluna inanmak olmuştu. Ketterdam'ın sorunu da bu zaten, diye düşündü Jesper karalıkta önlerini görmeden ilerlerken. Yanlış insana güvenirseniz canınızdan olabilirsiniz."

Kaz, Inej'i almak için güzel bir takas planlamıştı. Van Eck'i beklemediği yerden vurmuştu: Alys'i, hamile eşini, kaçırmıştı. 

" Yarın öğlen. Goedmed Köprüsü. Bıçaklarıyla birlikte."

   

Takas başarıyla tamamlandı ve ardından bir kargaşa getirdi
Daha fazlasını anlatamayacağım sanırım. Sadece okuyun.

Kitap çok güzeldi. Okurken kendimi alamadığım tek seri bile olabilir. Anlatım biçimi insanın daha fazla istemesini sağlıyor. Bir nevi bağımlılık yapıyor. Olayların kurgusu muhteşem! Leigh, Kaz'ın planlarını takır takır yapmış. Kitaba dahil olan herkesi bir yere oturtmuş ve görevlendirmiş. İlk kitapla arasında dağlar var diyebiliriz. Leigh, kitaba harika ayrıntılar eklemiş. Wylan ve Jesper aşkı, Kaz ve Inej'in ilişkisi, olayların bilimsel yönü ve dövüşme sahneleri... MÜKEMMELDİ.


Final ise tatmin ediciydi. O büyük karmaşanın ardından huzurlu bir his bıraktı. Leigh Bardugo, sen çok iyi bir yazarsın. Kitabın serinin son kitabı olması ayrı bir üzse de bence yerindeydi her şey. Size şunu söyleyeyim, daha çok okumak isteyeceksiniz. Ve son olarak, "Yas yok, cenaze yok."

description

Puanım:
/5

0 yorum:

Yorum Gönder