
Kitap Adı: Yaşlı Adam ve Deniz
Orijinal Adı: The Old Man and The Sea
Yazarı: Ernest Hemingway
Çevirmen: Yasemin Yener
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
GoodReads Puanı: 3.78
YAZAR HAKKINDA

Hemingway roman dalında 20. yüzyılın diğer tüm yazarlarından daha fazla emek verdi ve çabaları karşılığında 1954 yılında Nobel Ödülü'nü aldı. Kısa, yalın cümleler kullanan ve sert, öz tarzı ile bilinen, boğa güreşi ve büyükbaş hayvan avı meraklısı yazarın kahramanları da her zaman cesur ve davalarına bağlı, görünmez ruhsal ve bedensel yaraları olan kadınlar ve erkeklerdi.
(Idefix.com'dan alınmıştır.)
KİTAP HAKKINDA
Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream'e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini, son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikâyesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan anıtlaştırmıştır.
Yaşlı Adam ve Deniz, MEB'in belirlediği 100 Temel Eser arasında da yer alıyor.
KİTAP YORUMUM
İlk okuduğum Ernest Hemingway romanıydı. Okuduğum birçok kaynakta da bahsedildiği gibi yalın, net bir dili var. Okuma esnasında kafa karıştırıcı terimler ve anlatımlardan kaçınmış, olayı olduğu gibi anlatmış. Arka kapak yazısını okuyunca kitaptan böyle çarpıcı bir anlatım beklemiyordum. Yazı puntosunun bir tık büyük olması da nedense kitabı basit gösterdi gözümde. Okumaya başlamamla birlikte olayın içindeydim ancak kitabın ortalarına doğru sıkılmaya başladım. Sürekli aynı çevre içinde ve tek ana karaktere odaklı ilerlediği için olsa gerek. Birkaç gün kitabı okumaya ara verdim ve anladım ki asıl olay kitabın yarısından itibaren başlıyormuş.

İkinci kısımdan itibaren gayet akıcı bir şekilde okumama devam ettim ve kısa bir zaman içerisinde bitirdim. Balıkçının 85. gün balık avlamaya çıkmasıyla kitap özüne kavuştu. Yaşlı adamın iki-üç gün çabalayıp bir kılıç balığını yakalama mücadelesini anı anına yazmış Hemingway. O yorgunluğu, teknikleri, kendi kendine konuşmalarını okumak çok heyecanlıydı. Balığın onunla oynaması ve yakalayacak mı yoksa yine başaramadı mı diye kitabın başında tetikte bekliyorsunuz. Ardından gelen köpek balığı problemi ise bambaşka bir mücadele. İkinci kısımdan itibaren hem yaşlı balıkçının kendisiyle olan mücadelesini hem de balıklarla olan savaşını okuyoruz.

Son derece gerçekçi ve sade yazılması belki de olayı aklımıza daha kolay yerleştiriyor. Özellikle yaşlı adamın çocukla olan ilişkisini son sayfalarda daha belirgin. Balık avından döndükten sonra, yaşlı adamın ve çocuğun karşılaşması en güzel duygulu sahneydi. Saf sevgi, çocuğun gözyaşlarından anlaşıldı ve yaşlı adam için yiyecek, içecek vs. ihtiyaçlarını karşılamak istemesi farklı bir şekilde beni mutlu etti ve biraz dokundu.
"Ama insanoğlu yenilgi için yaratılmamıştır," dedi. "İnsan yok edilebilir ama yenilemez."

Tüm sayfalar bir başarı öyküsünü ha geliyor ha gelecek dedirtti ve sonunda gerçekten başarılı oldu bence. Her ne kadar ihtiyar adam öyle düşünmese de bütün yaşananlar, büyük bir yaşam mücadelesini vurguladı ve sonucunda istediği şekilde olamasa da tuttu getirdi balığı, şansı.
"Şans türlü türlü biçimleri olan bir şeydir; kim tanımlayabilir ki?"


Puanım:
ℂℂℂℂ/5
0 yorum:
Yorum Gönder